“Ülkemizi kadına şiddet ve kadın cinayetleri ayıbından kurtarmakta kararlıyız”

“Ülkemizi kadına şiddet ve kadın cinayetleri ayıbından kurtarmakta kararlıyız”
15.04.2022

 

Şiddet mağduru kadınların yakınlarıyla bir araya geldiği iftar programında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hukuki, adli, idari ve en önemlisi zihinleri ve kalpleri kuşatacak kapsamlı adımlarla, ülkemizi kadına şiddet ve kadın cinayetleri ayıbından kurtarmakta kararlıyız. Şiddetin kendisiyle birlikte, şiddeti doğuran sebepleri ortadan kaldırana kadar amasız, fakatsız bu şekilde mücadeleyi inşallah sürdüreceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi’nde şiddet mağduru kadınların yakınlarıyla iftarda bir araya geldi.

Konuşmasında tüm şiddet mağduru kadınlara Allah’tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayatını kaybedenlerin anneleri, babaları, kardeşleri ve diğer yakınlarının yaşadığı kaybın acısını tarif etmenin mümkün olmadığını söyledi.

“BİZİM TARİHİMİZDE KADINLAR SAYGIDEĞER BİR YERE SAHİP OLMUŞTUR”

Türkiye’de şiddet mağdurları ve kadın cinayetleri konusunda hayli yüksek bir hassasiyet oluşmaya başlamasının ise tek teselli kaynakları olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bununla birlikte büyük bir üzüntüyle belirtmek isterim ki dünyanın hemen her yeri gibi ülkemizde de kadına yönelik şiddet vakaları ve bunun sonucu ortaya çıkan cinayetler hâlen sürmektedir. Temelde insanın insana şiddet uygulaması, can yakması, hele hele can alması kabul edilemez. Konu kadın olduğunda bu durum çok daha vahim, çok daha adaletsiz, çok daha yürek yaralayıcı bir hâl almaktadır” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, esasen medeniyetlerinde kadının merhametin, sevginin, özverinin sembolü olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: “İnancımızın muhatabı da erkek veya kadın değil, cinsiyeti, rengi, ırkı, dili ve diğer tüm farklılıkların ötesinde bizatihi insanın kendisidir. Yükümlülükler de cezalar da ödüller de birey ile ilgilidir. Her ne kadar geçmişinden bihaber kimileri farklı fotoğraflar çizmeye çalışsa da bizim tarihimizde kadınlar sosyal hayatta daima çok önemli, belirleyici, saygıdeğer bir yere sahip olmuştur. Peki, nasıl oluyor da böyle bir toplumda kadın cinayetleri bu derece öne çıkabiliyor? Diğer pek çok mesele gibi bunun da tek bir cevabı vardır; o da cehalettir. Cehaleti sadece okuma-yazma bilmeme, üniversite eğitimi görmeme olarak düşünmeyin. Bugün gelişmiş, medeni, modern olduğunu söyleyen Batı ülkeleri, kadına şiddet ve cinayet listelerinde ilk sıralarda yer alıyor. Demek ki eğitim ve refah seviyesinin ötesinde bir sorunla dünyada karşı karşıyayız. Burada sözünü ettiğimiz, bizi biz yapan değerleri, inancımızı, medeniyetimizi bilmemekten kaynaklanan cehalettir. Biz kadına şiddetin kaynağı olan işte bu cehaletle mücadele ediyoruz.”

“ANALARIN, BABALARIN AĞLAMAYACAĞI GÜNLER İNŞALLAH ÇOK UZAK DEĞİLDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, aileden başlayıp toplumun tüm kademelerine ve devlete kadar uzanan bu topyekûn mücadelede en önemli adımların kendi dönemlerinde atıldığını dile getirerek, şöyle devam etti: “Hukuki, adli, idari ve en önemlisi zihinleri ve kalpleri kuşatacak kapsamlı adımlarla ülkemizi kadına şiddet ve kadın cinayetleri ayıbından kurtarmakta kararlıyız. Şiddetin kendisiyle birlikte, şiddeti doğuran sebepleri ortadan kaldırana kadar amasız, fakatsız bu şekilde mücadeleyi inşallah sürdüreceğiz. Kadına şiddetin karşısında yer almayı yöneticilik görevimizin bir parçasını teşkil etmesinin ötesinde insani bir vebal, rahmetli annem ile eşime ve kızlarıma karşı sorumluluğumun gereği olarak görüyorum. Hatırlarsanız, bölücü terörü kökünden bitirmek için yola çıkarken ‘analar ağlamasın’ demiştik. Şimdi aynı sözü kadına şiddet ve kadın cinayetleri konusunda söylüyoruz. Anaların, babaların, kardeşlerin, çocukların bu sebepten ağlamayacağı günler inşallah çok uzak değildir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kadına şiddetin ve kadın cinayetlerinin önüne geçmek için hukuki ve idari olarak pek çok yeni düzenlemeyi geçen 20 yılda Türkiye’ye kazandırdıklarına işaret etti.

“TARİHÎ ÖNEMDE REFORMLARI HAYATA GEÇİRDİK”

Anayasada 2004 ve 2010’da yaptıkları değişikliklerle bu mücadeleyi hukuki açıdan en güçlü zemine kavuşturduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mecliste kurulmasını teşvik ettikleri Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonuyla da yasama tarafının da meseleye sahip çıkmasını sağladıklarını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bakanlıkların her birinin kendi görev alanlarıyla ilgili olarak, tarihî önemde reformları hayata geçirdiklerine işaret ederek, şöyle devam etti: “Mesela 2005 yılında yürürlüğe giren yeni Türk Ceza Kanunu, kadın cinayetlerine verilen cezaların artırılması konusunda çok önemli bir dönüm noktası olmuştur. Hiç şüphesiz bu konudaki en büyük devrim 2012 yılında çıkarttığımız ‘Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi’ kanunudur. Bu kanunla ilk defa ‘şiddet’, ‘ev içi şiddet’, ‘kadına yönelik şiddet’ gibi kavramlar tanımlanarak, hayatın her alanında kadının korunması sağlanmıştır. Özellikle Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerinin (ŞÖNİM) yaygınlaşmasıyla bu konuda kadınlarımıza rehberlik edecek, destek verecek mekanizmalar da oluşturulmuştur. Son 10 yılda kadın konukevlerinde toplam 325 bin kadının ve 190 bin çocuğun misafir edilmesi, hem sorunun büyüklüğünün hem de yürütülen mücadelenin ne derece etkin ve yaygın olduğunun işaretidir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar hazırladıkları dört ayrı kadına yönelik şiddetle mücadele eylem planında yer alan hedef, strateji ve faaliyetlerin harfiyen uygulanmasını sağlamaya çalıştıklarını belirterek, koruyucu ve önleyici hizmetlerden toplumsal farkındalık çalışmalarına kadar her alanda çok önemli ilerlemeler yaşandığını gördüklerini kaydetti.

Emniyet teşkilatının bünyesinde, 81 ilde ve ilçelerin tamamında kurulan aile içi ve kadına yönelik şiddetle mücadele büroları vasıtasıyla ihtiyaç duyan kadınların hep yanında olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Kısa adı KADES olan Kadın Acil Destek Uygulaması, şiddet mağduru kadınlarımıza tek tuşla emniyet teşkilatımıza ulaşma ve hızla müdahale imkânı veren, dünya çapında takdir gören bir yeniliktir. Üstelik bu uygulamanın 5 ayrı dilde çevirisi de yapılarak, ülkemizdeki yabancı uyruklu kadınların da hizmetten faydalanabilmesi temin edilmiştir. Geçtiğimiz 4 yılda bu uygulamayı indiren kişi sayısı 3,5 milyonu ve ihbarda bulunan kişi sayısı da 360 bini geçmiştir.”

“SADECE MÜDAHALELERİ VE CEZALARI ARTIRARAK BU SORUNUN ÇÖZÜLEMEYECEĞİNİ BİLİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yargıya intikal eden konuların etkin bir şekilde soruşturulması ve hızla neticeye bağlanması için de özel savcıların görevlendirildiğine değinerek, aynı şekilde koruyucu ve önleyici tedbir kararları hususundaki ihtisaslaşmayı sağlamak için de tedbir mahkemelerinin belirlendiğini aktardı.

Sadece geçen yıl mahkemeler tarafından 281 tedbir kararı verildiğini, kadına karşı işlenen suçlarla ilgili tutuklama kararlarının da yüzde 200’e varan oranlarda arttığının görüldüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kolluktan savcılığa ve mahkemelere kadar kadına yönelik şiddet konusunda her kurumdaki muhatapların teke indirilerek güçlü bir koordinasyon sağlandığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kadına yönelik şiddetle mücadeleye ilişkin yeni düzenlemelere işaret ederek, şunları kaydetti: “Son olarak, geçtiğimiz haftalarda attığımız yeni bir adımla takdiri indirim başta olmak üzere bu çerçevede pek çok konuda daha ileri düzenlemeler getiriyoruz. Tabii sadece müdahaleleri ve cezaları artırarak bu sorunun çözülemeyeceğini biliyoruz. Şiddetin neden değil, sonuç olduğu gerçeğini asla unutmuyoruz. Şiddeti doğuran sebepleri tüm boyutlarıyla ortadan kaldırana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.”

Cinayete kurban giden tüm kızlara, kadınlara Allah’tan rahmet, ailelerine sabrı cemil niyaz eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Allah’tan kendilerini ramazana ulaştırdığı gibi hayırla, huzurla, sağlıkla, esenlikle bayrama da kavuşturmasını diledi.

Duygusal anların da yaşandığı programda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan şiddet mağduru kadınların anneleriyle tek tek sohbet etti.

Tüm Haberler

Kaynak:https://www.tccb.gov.tr/haberler/410/136496/-ulkemizi-kadina-siddet-ve-kadin-cinayetleri-ayibindan-kurtarmakta-kararliyiz-