“Hizmet kalitesini yükselten altyapımız ve nitelikli personelimizle, sağlığın küresel yıldızı hâline geldik”

 

 

 

 

“Hizmet kalitesini yükselten altyapımız ve nitelikli personelimizle, sağlığın küresel yıldızı hâline geldik”

28.09.2022

Yazdır Yazıları Büyült Yazıları Küçült

“Hizmet kalitesini yükselten altyapımız ve nitelikli personelimizle, sağlığın küresel yıldızı hâline geldik”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara Etlik Şehir Hastanesi Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Bugün, dünyayla rekabet edecek seviyedeki kamu ve özel hastanelerimizle, becerileri ve çalışkanlıkları herkesçe takdir edilen doktorlarımızla, hizmet kalitesini yükselten altyapımız ve nitelikli personelimizle, sağlığın küresel yıldızı hâline geldik” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Etlik Şehir Hastanesi açılış törenine katılarak bir konuşma yaptı.

 

 

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara’ya ikinci şehir hastanesinin kazandırılmasında emeği geçen Sağlık Bakanlığını, yüklenici firmaları, işçisinden mühendisine kadar herkesi tebrik etti.

Etlik Şehir Hastanesi’ni bünyesindeki sekiz ayrı hastane ve en son teknolojiyle donatılan birimleriyle, sağlık devrimlerinin sembollerinden biri olarak gördüklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 691’i yoğun bakım olmak üzere, 4 bini aşkın yatak kapasitesi, bin polikliniği, 125 ameliyathanesi, laboratuvarları, araştırma merkezleri ve 1 milyon 145 bin metrekareyi aşan alanıyla bu dev hastanenin âdeta bir sağlık şehri hüviyetinde olduğunu söyledi.

“Ankara’ya bu yakışır, dolayısıyla Ankaralılara da bu yakışır” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, hastanenin sadece vatandaşlara değil çalışanlarına da en üst konforu sağlayacak donanımla tasarlandığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mart ayından beri ardı ardına açıkladıkları paketlerle hayata geçirdikleri Beyaz Reform ile sorunlarını önemli ölçüde çözdükleri, beklentilerini karşıladıkları sağlık personelinin daima yanında oldukları ifade etti.

Geçen hafta sonu İstanbul’da Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde sağlık personeli ile sohbet etme ve memnuniyetlerini bizzat dinleme fırsatı bulduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, iftihar verici Etlik Şehir Hastanesi’nde görev yapacak sağlık personeline başarılar diledi.

 

 

 

 

 

“ÜLKEMİZDE HAYATA GEÇİRİLEN ŞEHİR HASTANELERİ MODELİ PEK ÇOK ÜLKE TARAFINDAN YAKINDAN İNCELENİYOR”

Bundan 20 yıl önce hükûmete gelirken millete, ülkeyi, eğitim, sağlık, adalet ve emniyet üzerine yükselteceklerinin sözünü verdiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ardından ulaşım, tarım, enerji, diplomasi, dış politika, bu konularda dünyanın sayılı ülkesi olacağımızın sözünü vermiştik. Açılışını yaptığımız Etlik Şehir Hastanesi işte bu sözün gereğini hakkıyla yerine getirmiş olduğumuzun örneklerinden biridir. Tabii Ankara’da sadece Etlik Şehir Hastanesi ile kalmadık. Aynı büyüklükte Bilkent’i kurduk. O da yine 4 bin 50 oda ve yatak, aynı şekilde burası da 4 bin 50 oda ve yatak. Dünyada bu hastanelerimiz örnek. Türkiye yıllar yılı buna hasretti. Hayalim olarak gördüğüm şehir hastanelerinin her birini ve her aşamasını bizzat takip ettim. Milletimizin her hayali gibi bu ortak hayalimizin 20. eserini bugün hizmete sunmaktan büyük bir bahtiyarlık ve gurur duyuyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Türkiye’nin 20. şehir hastanesine kavuştuğunu, hâlen inşası süren 13 ve proje aşamasındaki iki şehir hastanesiyle bu sayıyı 35 çıkartacaklarını dile getirdi.

Şehir hastanelerinin bir kısmının Etlik’te olduğu gibi kamu-özel ortaklığıyla bir kısmının da genel bütçeden hayata geçirildiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Milletimize en verimli, en etkin, en hızlı, en yüksek standartta hizmeti ne şekilde verebileceksek o yöntemi devreye alıyoruz. Her ne kadar muhalefet, çoğu yalan ve çarpıtma olan hezeyanlarla bu eserlere çamur atmaya çalışsa da dünyada ilk defa ülkemizde hayata geçirilen şehir hastaneleri modeli, bugün pek çok ülke tarafından yakından inceleniyor. Altyapıları artık iyice eskiyen ve yetersiz hâle gelen gelişmiş ülkelerin sağlık konusunda nasıl acınacak bir durumda oldukları, salgın döneminde tüm çıplaklığıyla ortaya çıkmıştır. Öyle ki pek çok ülke sağlık hizmetlerini telefonla verecek derecede çaresiz kalmış, âdeta vatandaşlarını ölüme terk etmiştir. O dönemde hastanelerden, yaşlı bakım evlerinden yansıyan insanlık adına yüz kızartıcı manzaraları hepimiz gayet iyi biliyoruz.”

Gazeteci Savaş Ay’ın hastanelerle ilgili programını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İzlemiş miydiniz? Orada Bay Kemal’in Sosyal Sigortalar Kurumunun (SSK) başı olarak nasıl bir sefalette olduğunu görmüş müydünüz? Ya bu Bay Kemal’den bu ülkeye hayır gelir mi? Gelmez. SSK’nın başında sen ne yaptın ki bu ülkede ne yapacaksın?” dedi.

“HER ŞEHİR HASTANEMİZİ ULUSAL VE ULUSLARARASI DÜZEYDE BİRER MARKA HÂLİNE GETİRECEĞİZ”

Türkiye’nin, hem mevcut yaygın ve güçlü sağlık altyapısı hem de hızla devreye aldıkları şehir hastaneleri sayesinde Kovid-19 salgınını en üst düzeyde sağlık hizmeti veren bir ülke olarak geride bıraktığını söyledi.

Son asrın en büyük sağlık krizini, milleti, muhalefetin “sahra hastanesi” diye reklamını yaptığı derme çatma yapılara muhtaç etmeden alınlarının akıyla yönettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ne yaptı bu CHP? Adana’da hal, hal, hali bilirsiniz, değil mi? Tuttular bunlar hali şehir hastanesi diye benim milletime kasmaya çalıştılar. Ve utanmadan, sıkılmadan Bay Kemal oranın açılışını yapmaya gitti. Hastane bu. Öyle çadırdan hastane olur mu? Ama Bay Kemal’e sorarsan olur. Çünkü hayatı böyle geçti” diye konuştu.

Vatandaşlara birinci sınıf sağlık hizmeti sunarken 161 ülke ve 12 uluslararası kuruluşa da tıbbi yardım malzemesi gönderdiklerine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün dünyayla rekabet edebilecek seviyedeki kamu ve özel hastanelerde, becerileri ve çalışkanlıkları herkesçe takdir edilen doktorlarla, hizmet kalitesini yükselten altyapı ve nitelikli personelle sağlığın küresel yıldızı hâline gelindiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Elbette, her büyük reformda her büyük değişimde olduğu gibi bu alanda da ufak tefek aksilikler yaşanıyor olabilir. Ama artık bu gemi yükünü almış, rotasına girmiş ve menziline doğru gitmektedir. Ülkemizin sağlık alanındaki kazanımlarına halel getirecek hiçbir olumsuzluğa meydan veremeyiz. Tam tersine elimizdeki imkânları daha verimli kullanacak, daha ileriye taşıyacak adımlarla yolumuza devam edeceğiz. Bilhassa şehir hastanelerimizin hasta ve çalışan memnuniyetini yükseltmekten akademik vasfını güçlendirmeye kadar her konuda ne gerekiyorsa yapacağız. Beşeri sermayemizle teknolojik imkânları en üst seviyede birleştirerek her şehir hastanemizi ulusal ve uluslararası düzeyde birer marka hâline getireceğiz.”

“TÜRKİYE’NİN KAYBETMEYİ GÖZE ALACAK TEK BİR EVLADI YOKTUR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlık ordusuna katılan her doktoru, asistanı, hocayı akademik statü ve özlük hakları bakımından destekleyerek markalaşma sürecini hızlandıracaklarını, hep beraber daha çok çalışarak, daha çok üreterek, dünyayı daha iyi takip ederek, kendilerini daha iyi geliştirerek Türkiye’yi 2053 sağlık vizyonuyla buluşturacaklarını dile getirdi.

Gençlere bırakacakları en önemli mirasın, sağlık başta olmak üzere, her alanda onlara hayallerini gerçeğe dönüştürecek ruhu aşılamak ve imkânı vermek olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Vatandaşlarımızın her birinin ama özellikle de gençlerimizin başka ülkelerdeki hiçbir şeye gıptayla bakmayacakları gelişmişlikte bir Türkiye’yi inşa edene kadar bize durmak, duraksamak yok, haramdır. Durmayacağız. Türkiye’nin kaybetmeyi göze alacak tek bir evladı yoktur. Bilaistisna her insanımız potansiyeli, enerjisi, kabiliyetiyle bizim için, ülkemiz için, milletimiz için değerlidir, kıymetlidir. Hiç kimsenin bu mümtaz hazineyi elimizden almasına rıza göstermeyeceğiz. Hiç kimsenin ülkenin birikimlerini heba edecek, milletimizin geleceğini tehlikeye atacak fütursuzluklar sergilemesine izin veremeyiz.”

“BU YÜZYILIN ADI TÜRKİYE YÜZYILI”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel yönetim mekanizmalarının yeniden kurgulandığı bir dönemde böyle bir felaketi asla göze alamayacaklarını dile getirerek, “Bir gönül sultanı bakın ne diyor? ‘İdrak kulağından gaflet pamuğunu çıkarmayana nasihat kâr etmez.’ Elbette tüm bu söylediklerimiz idrak kulağı açık olanlar için bir anlam taşıyor. Bunun için milletimizin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da irfanı ve ferasetiyle önündeki tablonun kendisine işaret ettiği farkı görerek, Türkiye yüzyılı için en doğru kararı vereceğine yürekten inanıyorum. Bu yüzyılın adı Türkiye yüzyılı, unutmayın” ifadesini kullandı.

Dünyanın, koronavirüs salgınında hem elindeki imkânların kıymetini hem de zaafları üzerinden refah düzeninin ne kadar kırılgan olduğunu gördüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın da nükleer silah kullanma tehditlerine kadar uzanan boyutlarıyla dünyanın güvenlik düzenindeki kırılganlıkların müşahede edilmesine vesile olduğunu aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye merkeze alındığında batıdan doğuya, kuzeyden güneye her tarafta güvenlik krizlerinin ve istikrarsızlıkların yol açtığı huzursuzluk ikliminin hâkim olduğuna dikkati çekerek şunları kaydetti: “Türkiye, bu endişe verici tablodan maruz kaldığı tüm saldırılara ve yaşadığı tüm badirelere rağmen güven ve huzur adası olarak ayrışmaktadır. Eskiden beri gelişmiş ülkelerle mukayese ederek kendi eksiklerimize, kusurlarımıza, yetersizliklerimize hayıflanan bir kesim vardır. Rahmetli Mehmet Akif’in bile Batı’nın fennine, tekniğine, bilimine olan gıptasını dile getirdiği şiirleri vardır. Hangi radikal ideolojiye mensup olursa olsun ülkemizi terk edenlerin istikametlerini hep Batı’ya çevirmeleri de kendi içindeki tutarsızlığa rağmen bir hakikat olarak tarihimizdeki yerini almıştır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son dönemde sosyal medya mecralarında yine gelişmiş ülke güzellemelerinin yapıldığını, özellikle gençlerimizin bilinçaltlarına mutlaka buralara gidilmesi gerektiği fikrinin aşılanmaya çalışıldığını görüyoruz. Bunlara cevabı önce ülkemizin yakın dönemde yetiştirdiği en büyük mütefekkirlerden Cemil Meriç’in diliyle verelim. ‘Vatanlarını yaşanmaz bulanlar, vatanlarını yaşanmaz kılanlar vardır.’ Cemil Meriç’in dediği gibi Türkiye’yi böyle göstermeye çalışanlar aslında ülkenin bu hâle gelmesi için her türlü sinsiliği yapanlardır. Gelişmiş ülkelerin bugünkü zenginliklerinin gerisindeki sömürge düzenini kan, vahşet ve soygun tarihini bir kenara bırakıyorum. Bu ülkelerin en önemli alametifarikaları olan güvenlik ve refah sırça köşkü, yaşanan her küresel krizle biraz daha çatlamakta, biraz daha kırılmaktadır. Türkiye’nin sadece savaş bölgelerinden kaçanların değil, gelişmiş ülke vatandaşlarının da âdeta sığınağı hâline dönüşmesinde bu acı gerçeğin payı vardır” diye ekledi.

“YAŞADIĞIMIZ TOPRAKLARIN, VATANIMIZIN, DEVLETİMİZİN, ÜLKEMİZİN KIYMETİNİ ÇOK İYİ BİLMELİYİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anadolu’nun asırlardır her istikametten gelen mazlum ve mağdurların sadece ve sadece insan vasıflarıyla kabul gördüğü belki de dünyadaki tek coğrafya olduğunu söyledi.

Türkiye’nin bugün dünyanın dört bir yanından gelen milyonları misafir ettiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizi bir kurtuluş kapısı veya kurtuluşa giden yolun geçiş yolu olarak görerek bu topraklara yönelen herkes aslında bize çok önemli mesaj veriyor. Yaşadığımız toprakların, vatanımızın, devletimizin, ülkemizin, mensubu olduğumuz milletin kıymetini çok iyi bilmeliyiz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatanlarını kaybedenlerin, devletleri yıkılanların başlarına felaketler geldiğinin görüldüğünü belirterek şöyle devam etti: “Sizi zor gününüzde sarıp sarmalayacak, gerektiğinde ekmeğini, aşını, suyunu bölüşecek bir milletin mensubu değilseniz, vay hâlinize… Buna rağmen hâlâ başka ülkelerin, başka toplumların, başka hayat biçimlerinin güzellemesini yapanların gayesi, birey olarak bize iyilik etmek değil, tam tersine en büyük gücümüz olan sosyal yapımızı çökertmektir. Özellikle sırf daha iyi arabaya binmek, daha iyi telefon alabilmek, sırf daha çok konsere gidebilmek için süfli heveslerle ellerin, yani başka ülkelerin, başka toplumların kapısına varanlara acıyarak bakıyoruz. Bugün böyle bir hevesle yola çıkanların, yarın merhamet ve şefkat ihtiyacı duyduklarında sığınacakları bir aile, bir sosyal bünye, bir devlet mekanizması bulamayınca yaşayacakları pişmanlığı tahmin edebiliyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her yeni küresel krizin, her yeni sınamanın, her yeni kaosun, dünyadaki insanların sadece bir kısmına hizmet eden mevcut güvenlik ve refah düzenini kökten sarsmaya devam edeceği kaydetti.

“Türkiye olarak kendi inancımıza, kendi gücümüze, kendi kabiliyetimize, kendi potansiyelimize inanarak, güvenerek, dayanarak inşallah bu dönüşümü en az sıkıntıyla ve en büyük kazançla atlatacağız. İşte o zaman bu ülkenin kadri, kıymeti, değeri, eşsiz nimetleri çok daha iyi anlaşılacaktır” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun görüleceği güne kadar birliğe, beraberliğe, kardeşliğe sıkı sıkıya sahip çıkılmasının, Türkiye’nin hep daha ileriye götürülmesinin ve devletin sürekli güçlendirilmesinin önemli olduğuna işaret etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’ye kazandırılan her eser ve hizmeti, bu gayeye hizmet eden birer araç olarak gördüklerini, Etlik Şehir Hastanesi’nin ülkeye katkısı ve millete vereceği hizmetlerle büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasında önemli bir merhale teşkil edeceğine inandığını vurguladı.

İstanbul’da Çam ve Sakura, Göztepe, Okmeydanı, Kartal, Sancaktepe ve Yeşilköy Şehir Hastanelerini yaptıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Etlik Şehir Hastanesi’nde emeği geçen Bakanlığa, yüklenici firmaya, mimarından mühendisine tüm işçilere teşekkür etti, hekimlere ve diğer sağlık personeline, çalışmalarında başarılar diledi.

 

Tüm Haberler

kaynak:https://www.tccb.gov.tr/haberler/410/139872/-hizmet-kalitesini-yukselten-altyapimiz-ve-nitelikli-personelimizle-sagligin-kuresel-yildizi-h-line-geldik-